4 Nisan 2010 Pazar

Çok Güzel

''Gelme diyorsun
Bu , gel demektir
Birazdan güneş doğacak
Dolu dizgin atlılar geçecek yüreğimden
Seni düşüneceğim..
Gümüş mahmuzların parmaklığınca
Yağmur nal izlerini örtmeden sana
Geleceğim,bekle beni..

Tanrı'nın bıraktığı yerden biz başlayalım
Üç milyar insanın yarısını sen öldür,yarısını ben
Üç kişi kalsak yetişir yeryüzünde
Yaklaş bana , seninle kardeş değiliz
Hüzünle karışık sevinçlerden kurtul artık
Arzuların o belli belirsiz sıcaklığını sev
Biliyorsun ;
Önce Tanrı insanı yarattı
Sonra insan sevgiyi
Ne yapsak boş
Ne kadar çabalasak faydasız
Geriye dönemeyiz
Olanlar oldu,iş işten geçti
Çamurumuza sevgi katılmış bir kere..


İnsanlar içinde bir sana inandım
Bir seni sevdim kendimden başka
Uykularımın bölündüğü saatlerde
Sendin düşündüğüm soluk soluk
Sivri bıçaklar gibiydin karanlığımda
Gözümü yumsam seni görüyordum
Oynak türkülere benziyen yürüyüşünle
Sen çıkıyordun karşıma
Karanlığımda
İki yıldızdı ellerin görülmedik
Karanlığımda
Bir orman yangınıydı dudakların

Öptüğümüz o pis eller
O maymun maskara suratlar
Küçük orosp*lar
Kirli zevklerimiz
Yatağımıza giren firengili kadınlar
Aldığını geri vermez bir karanlık dört yanımızda
Hangi perdeyi aralasak gece
Hangi taşı kaldırsak çaresizlik
Ölüm isli bir fener ışığı bu karanlıklarda
Ölüm yorgun askerlerin tek umudu
Biz bu ölümlerle yakınız
Ölümsüzlüğe
Bu karanlıklarla
Uzak..

Nasıl aldandık bunca zamandır
Nasıl inandık güzelliğine hayatın
Bize ne doğan güneşten
Büyüyen buğdaydan
Akan sudan
Bize ne ?
Alabildiğine kederliyiz , yorgunuz
Bize dostluğu öğrettiniz
Bize sevmesini öğrettiniz böyle delicesine
Sevdikse günahlarımız Tanrı'nın boynuna
Sevilmedikse insanlar utansın kederimizden
Ne aradık , ne bulduk dünyada ?
Söyleyin
Bir sevgiyi bile çok gördünüz bize
Öpüştük uykularımızda
Ayıpladınız
Kara kara yengeçleri saldınız üstümüze
Şimdi de bir yaşamaktır tutturmuşsunuz
Rahat bırakın bizi
Göğüyle , deniziyle , taşıyla , toprağıyla
O yoktan var ettiğiniz Tanrısıyla
Dünyanız sizin olsun

Chopin'in cenaze marşı çalıyor
Ölüler ayağa kalktı
Görüyor musun
Şu soldan ikinci benim
Senin yüzünden öldüm
Şimdi de seni getiriyorlar karanlığıma
Ağlıyorum
Biraz sev beni
Yaklaş biraz
Gül biraz
Seni affediyorum
Kuşkonmaz dallarına astım kendimi
Sedir ağaçlarına,gül yapraklarına
Başımı taşlara vurdum
Göz bebeklerimde büyük camlar parçalandı
Tanrısal duygular içindeyim
Bütün Tanrısızlığımdan uzakta
Bir kemiklerinin sertliğini aldım
Bir teninin aklığını
Son sıcaklığını dudaklarının
Gel bak
Sana bir Tanrı getirdim
Gel bak
Bir Tanrı yarattım senden..''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder